Ben Hiç Kimseyim! Sen Kimsin?

1830 yılında doğup 56 yaşında ölen Emily Dickinson Amerikan edebiyatının en önemli şairlerinden biridir. Ömrünün son 17 yılını odasından hiç çıkmadan geçiren Dickinson’ın yaşarken sadece 10 şiiri yayınlanmış. Öldükten sonra  odasında  1800’e yakın şiiri bulunmuş. Yıllar önce Emily Dickınson’ı keşfedip sevmeme vesile olan bir şiiri son günlerde tekrar düştü aklıma.

Ben Hiç Kimseyim! Sen Kimsin?

Sen de mi hiç kimsesin?

Bir çift ettik desene!

Söyleme! İlan ederler bilirsin!

Ne sıkıcı birisi olmak!

Ne sıradan, bir kurbağa gibi

Adını söylemek bir haziran boyunca

Sana hayran bir bataklığa

Çeviri: Yıldırım Türker

Çok sevdiğim bu şiiri yıllar içinde bir çok arkadaşımla paylaştım. Sosyal medyanın bu kadar yaygın olmadığı, benim ise hiçbir platformda üyeliğimin bulunmadığı bir dönemdi. Çalışma ve sosyal hayatımda içine düştüğüm ruh halini çok güzel ifade eden, beni farklı bakış açılarına, olası farklı hayatlara, kendi sınıfsal çabalarımın içinde kaybolup gidiyor olabileceğim düşüncesine  davet eden bu şiir, dönüp dönüp okumalık baş ucu şiirlerinden biri oldu uzun yıllar. 

Günümüzde sosyal medyanın hayatımızın içine işleyiş biçimi,  Dickinson’ın bu dizelerini tekrar hatırlattı bana.  Manidar bulduğum anları ve  hadiseleri paylaşmak , tanıdığım insanlarla sanal ortamda da olsa etkileşimde bulunmak amacıyla dahil olduğum  sosyal medya dünyası,  ülkemize ve dünyaya dair haberleri takip ettiğim, sadece fotoğraflarımı değil, duygu ve düşüncelerimi de paylaştığım, tanımadığım bir çok insanla etkileşime girdiğim ve çokça vakit geçirdiğim bir yaşam alanına  dönüştü zaman içinde.  Hayat görüşümüze, zevklerimize ve bakış açımıza göre inşa edilmesine farkında olarak ya da olmayarak izin verdiğimiz bu yeni dünyada içinde bulunduğumuz durumu Emily Dickinson günümüzden 150 yıl öncesinde çok güzel tarif etmiş.  Sanatın da en güzel yanı  zaman ötesi iletileri içeriyor olması  değil midir zaten? 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.