Yas süreçleriyle ilgili çalışmalarıyla tanınan Elisabeth Kübler-Ross ve David Kessler mesleki deneyimlerinden yola çıkarak “Yaşam Dersleri” adında bir kitap yazmışlar. Hayatın farklı alanlarına ilişkin tecrübe, görüş ve önerilerin yer aldığı bu kitabın “Güç” adı altındaki bölümünde şöyle söylüyorlar:
“Sahip olduğumuz gerçek güç, hayattaki statümüzden, bankadaki kabarık hesabımızdan ya da parlak kariyerimizden kaynaklanmaz. Asıl güç, bize ait o özgünlüğü/asıl benliğimizi hayatımıza yansıtabilmemizde; metanetimizi, içsel bütünlüğümüzü ve inceliklerimizi dışa vurabilmemizde saklıdır.”
Bu tanımı okuduğumda kitaba ara verip güç sahibi olma kavramı üzerine uzun uzun düşünme ihtiyacı duydum. Erkek egemen bir iş dünyasında çalışırken ya da daha geniş şekliyle söylemek gerekirse; ataerkil bir dünyada yaşarken biz kadınların içsel bütünlüğümüzü korumamız ya da özgünlüğümüzü hayatımıza yansıtmamız ne kadar mümkün? Üstelik dünyanın bir çok yeri gibi Türkiye, yoksulluğun hüküm sürdüğü bir ülke. Maslow’un ihtiyaçlar hiyarşisini göz önünde bulundurduğumuzda piramidin en tepelerinde yer alan hedefe ulaşmak oldukça güç göründü gözüme. Ancak yine de içsel bütünlüğü dışa vurmanın, benliği hayata yansıtabilmenin, üzerinde düşünmeye, hayal kurmaya ve gayret etmeye değer bir mevzu olduğunu düşünüyorum.
İnsanın içine dönüp gerçek sesini duyabilmesi, kendiliğindenliğini yakalayabilmesi, özgünlüklerini korkmadan, cesaretle dışa vurması uzun yıllar sürecek bir niyet ve gayreti gerektirebilir. Spiritüel öğretiler, uygulamalar ve meditasyon bu süreçte en çok kullanılan yöntemler belki de. Bunların yanı sıra kitap okumanın da eşsiz bir değeri olduğu düşüncesindeyim.
“Okumak edilgen bir tepki değildir, zihni, duyguları ve iradeyi işin içine karıştırılan bir eylemdir.” diyor Ursula K.Le Guin “Kadınlar Rüyalar Ejderhalar” adlı kitabında ve şöyle devam ediyor: “Best seller olduğu için berbat kitapları kabul etmek, katışıklı yiyecekleri, kötü yapılmış makineleri, üçkağıtçı hükümetleri, askerlerin ve şirketlerin diktatörlüğünü kabul etmekle, bunları övmekle aynı şeydir. Gerçekliğe ihanet etmektir.”
Birbirinden derin, anlamlı, ilham verici ve öğretici çok sayıda şiir, öykü ve roman var okunacak. F.Dostoyevski, G.Marquez, F.Kafka, J.Saramago, Y.Kemal, O.Pamuk, T.Uyar ve daha nice yazar ve şairlerin kitapları bizi bekliyor kitapçı raflarında. Bir edebiyat aşığı olarak ömrüm yettiği kadar okumaya devam edeceğim. Ancak bir süre önce bir şeyi fark ettim; kadın yazar ve şairlerin eserlerini uzunca bir süre göz ardı etmişim. Bunu telafi etmek ve daha fazla kadın sesi duyabilmek adına okuma tercihlerimi gözden geçirip kadın yazarların eserlerini içeren bir liste hazırladım kendime. Birkaç yıl süren son derece keyifli ve öğretici bir okuma süreci oldu. Daha öncekiler de dahil olmak üzere okuduğum tüm kadın yazar ve şairlerin adlarını ve kitaplarını yerli ve yabancı olmak üzere derledim burada. Bilip de henüz okumadığım ya da isimlerini bilmediğim daha çok sayıda yazar ve şair var, umarım bir gün hepsini okumuş olurum.
Sevgi Soysal-Yenişehir’de Bir Öğle Vakti | Emily Dickinson-Bir Başka Gökyüzü |
Halide Edip Adıvar-Yolpalas Cinayeti | Carson McCullers-Yalnız Bir Avcıdır Yürek |
Suat Derviş-Bir Haremağasının Hatıraları | Alice Munro-Sevgili Hayat |
Didem Madak-Ah’lar Ağacı | Agota Kristof-Büyük Defter-Kanıt-Üçüncü Yalan |
Latife Tekin-Sevgili Arsız Ölüm | Elena Ferrante-Napoli Dörtlemesi |
Tomris Uyar-Otuzların Kadını | Virginia Woolf-Mrs Dolloway |
Ayfer Tunç-Suzan Defter | Magda Szabo-İza’nın Şarkısı |
Gülten Akın-Kestim Kara Saçlarımı | Ursula K.Leguin-Mülksüzler |
Pınar Kür-Asılacak Kadın | Dido Sotiriyu-Benden Selam Söyle Anadolu’ya |
Şule Gürbüz-Kambur | Flannery O’Conner-İyi İnsan Bulmak Zor |
Firuzan-Parasız Yatılı | İsabel Allende-Ruhlar Evi |
Tezer Özlü-Çocukluğun Soğuk Geceleri | Anna Burns-Sütçü |
Karin Karakaşlı-Can Kırıkları | Samanta Schweblin-Yedi Boş Ev |
Erendiz Atasü-Dağın Öteki Yüzü | Lucia Berlin-Temizlikçi Kadınlar İçin El Kitabı |
İnci Aral-Mor | Annie Ernaux-Babamın Yeri |
Deniz Gezgin-Ahraz | Camille Bordas-Birlikte Yaşamanın Yolları |
Seray Şahiner-Ülker Abla | Marieke L. Rijneveld-Akşamlar Rahatsız Edicidir |
Melisa Kesmez-Nohut Oda | Yoko Tawada-Tokyo’nun Son Çocukları |
Gaye Boralıoğlu-Dünyadan Aşağı | Furuğ Ferruhzad-Rüzgar Bizi Götürecek |
Leyla Erbil-Tuhaf Bir Kadın | Sally Rooney-Normal İnsanlar |
Buket Uzuner-Kumral Ada, Mavi Tuna | Lou Andreas Salome-Ruth |
Adalet Ağaoğlu-Bir Düğün Gecesi | J. Greenberg-Sana Gül Bahçesi Vadetmedim |
Duygu Asena-Kadının Adı Yok | Harper Lee-Bülbülü Öldürmek |
Nermin Yıldırım-Ev | Agatha Christie-On Küçük Zenci |
Elif Şafak-Pinhan | Patti Smith-Çoluk Çocuk |
Sevim Burak- Yanık Saraylar | Marlen Haushoffer-Duvar |
Birhan Keskin-Kim Bağışlayacak Beni | Olga Tokarczuk-Sür Pulluğunu Ölülerin Kemikleri Üzerine |
Şebnem İşigüzel-Gözyaşı Konağı | |
Şebnem Kartal-Sarı Sıcak Bir Yolculuk | |
Alev Alatlı-Kadere Karşı Koy A.Ş. |
Bu liste gördüğünüz gibi şiir ve kurmaca yazınını içeriyor. Yıllarca başucu kitabım olan “Kurtlarla Koşan Kadınlar” (Clarissa Pinkola Estes), “Kadın Kahramanın Yolculuğu” (Maureen Murdock), “Fotoğraf Üzerine” (Susan Sontag), “Sanatçının Yolu” (Julia Cameron), “Okyanusta Bir Türk Kızı” (Hülya Leigh), “Bir Dinazorun Anıları” (Mina Urgan) ve daha nice kitap için ayrı bir liste yapmak gerekir.
“Daha çok kız kardeşimin yükseklere kanat çırpmasını istiyorum.”demiş Ursula K.Le Guin, “zira özgürlük, hiçbir zaman kadınların kolay kolay elde edebildiği bir şey olmadı.” Kadınlar için daha özgür günlerin gelmesi umuduyla tüm kız kardeşlerimin “Kadınlar Günü”nü kutlarım.