
Hikayelerin Hayatımızdaki Anlamı ve Gücü
20 Şubat 2017
Torosların Emekçileri-Sarıkeçili Kadınlar
6 Mart 2017Bu seneki Oscar töreninde en iyi film konusunda yapılan yanlış ve buna bağlı gelişen olaylar beni ‘’değerlerimiz ve bunların hayatımıza yansıması’’ konusunda düşünmeye sevk etti.
En iyi film olarak ilan edilen La La Land’in prodüktörlerinden Jordan Horowitz teşekkür konuşması yaptıktan kısa bir süre sonra kendilerine verilen ödülün hatalı olup asıl ödül sahibinin Moonlight olduğunu ödülü sunan Warren Beatty’den önce anladı. İnsiyatif kullanarak durumu kendince düzeltti ve ödülü övgü içeren bir cümle ile asıl sahibine verdi.
Oscar törenindeki bu hadiseyi ilk olarak gazetelerden öğrendim. Sonrasında söz konusu sahneyi televizyondan izledim. Televizyonun sesi kısık olduğu için sadece görüntüyü takip edebildim. Sahnede J.Horowitz’in doğru bilgiyi içeren zarfı W.Beatty’in elinden alış ve okuyuş tarzında ve sonraki vücut dilinde hoyratça bir şeyler gördüm. 79 yaşındaki sunucu Warren Beatty şaşkın bir yüz ifadesi ile olaylara yetişmeye çalışıyordu. Bana göre her ne olursa olsun J.Horwitz’in davranışı çok kabaydı. Ertesi gün internette haberleri tarayıp J.Horowitz’in bu davranışının nasıl karşılandığını anlamaya çalıştım. Başta Moonlight’ın yönetmeni Barry Jenkins’in tweeti olmak üzere karşıma J.Horowitz’in tavrını öven yazılar çıktı. Benim okuduğum Amerikan basınındaki yorum ve değerlendirmeler arasında W.Beatty’ye yapılan kabalıktan kimse bahsetmemişti. Horowitz’in kendisi de o davranışıyla ilgili herhangi bir pişmanlık duygusu dile getirmemişti. Bunun üzerine ben neden farklı düşünüyorum diye kafa yormaya başladım. Son zamanlarda olayları ‘’değerler’’ üzerinden anlamaya çalışmak benim için alışkanlık oldu.
Değerler bizleri motive eden, hayatımızı anlamlı kılan içsel ölçülerimiz, bir anlamda yaşamımıza yön veren düzenleyicilerimizdir.
Bu çerçeveden bakıldığında o geceki davranışında J.Horowitz hangi değerler üzerinden hareket etmiş ve çoğunlukça da kabul görmüştü?
İlk olarak Horowitz’in teşekkür konuşmasını okudum. Çoğunluğun yaptığı gibi aile üyelerine teşekkürle başlıyordu konuşması. Sonrasında ortamdaki sevginin çokluğundan bahsedip bunu ‘’ cesur ve farklı işler yaratmak ve desteklemek için kullanalım’’ diyordu. Cesur ve farklı işleri de ‘’bizde sevinci, umudu ve empatiyi uyandıracak işler’’ diye tanımlıyordu.
Bu konuşmaya baktığımda ‘’aile, sevgi, saygı, empati, umut, yaratıcılık, cesaret, farklılık’’ gibi değerler gördüm. Ancak, o hadise esnasında J.Horowitz’in davranışlarında, söylediği değerlerden saygı ve empatiyi göremedim. Sahnede adaleti yerine getirme telaşı içinde bir insan vardı. J.Horowitz adalet adına yaşlı adamı, Warren Beatty’yi gözden çıkardı. Adaletin hızla yerine getirilmesi, yani o çok önemli başarı ödülünün sahibine verilmesi için W.Beatty’nin elinden zarfı çekerek alıp sonucu bizzat kendi okudu. Ödülü sahiplerine verirken de ‘’bu ödülü Moonlight’taki arkadaşlarıma vermekten onur duyacağım’’ diyerek bizlere ne kadar yüce gönüllü olduğunu gösterdi. Adalet yerine getirildi ama J.Horowitz’in teşekkür konuşmasında yer alan saygı ve empatiyi bütünsel anlamda görmek mümkün olamadı. J. Horowitz ödül alan arkadaşlarına gösterdiği saygıyı ve yüce gönüllülüğü W.Beatty’den esirgedi.
Değerler seçilerek belirlenmez, içkindirler yani yaradılıştan gelirler. Ayrıca her değerin kendine özgü ayrı bir tonu vardır ve bu farklı tonlar kişiye özgü orijinal bir harmoni oluştururlar. Değerlerimizi onurlandırdığımızda, yani hayatımıza istediğimiz ölçüde yansıttığımızda içsel bir doğruluk hissederiz.
2 Comments
Sevinccim…Oscar torenindeki hata ile ilgili yazini okudum ve cok etkilendim. Analizibe hayran oldum. Ilginctir, ben de merak ederek internetten izledigimde , gozlerimi Warren Betty’den ayiramadigimi ve cok rahatsiz oldugumu hatirliyorum. Nasil olur da sunucu adina aciklama yapma hakkini kendinde bulur bu adam diye icerlemistim. O sahneden aklimda tek kalan aciklama yapilirken Warren Beatty nin yuz ifadesi. Bana gercek duygularini gizleyebilmek icin buyuk caba icindeymis gibi gelmisti. Bu yasta bir aktor ve hissettigi mahcubiyet. Yada bnm yanlis algilamam, bilemiyorum. Aslinda o kdr guzel bir manevrayla onun gonlu de hos tutularak bu hata giderilebilirdi ve “yerine sunma hakkini kendinde goren” kisi oylesine saygin bir yere oturtabilirdi ki kendisini…Yazik ki bu firsati kacirdi. Ellerine, yuregine saglik Sevinccim. Ne kadar guzel dile getirmis, boylesine bir olaydan bizlere ne dersler cikartmissin. Hayranlikla dum..
Yorumun için teşekkür ederim Çiğdem’ciğim, ben de seyrettiğimde çok etkilendim ve üzerine yazma ihtiyacı duydum.